GENEL

3-2-1 Yedekleme Stratejisi Nedir?

Veri yedekleme ihtiyacının önemi günümüzde hiçbir kuruluşta tartışmaya açık bir konu değildir. Ancak, kuruluşların en iyi yedekleme stratejisini belirlemesi pek kolay olmayabilir. Aralarından sizin için en doğru olanını bulmanız gereken birçok donanım ve yazılım seçeneğinin yanı sıra bu seçeneklerin kullanımını açıklayan çok sayıda politika ve prosedürle baş başa kalırsınız. En popüler veri yedekleme stratejilerinden biri ilk olarak yaratıcı bir profesyonel (BT uzmanlarına danışarak kural geliştiren bir fotoğrafçı) tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Bu kuralın bir BT şirketi veya standartlar kuruluşundan çıkmamış olması bazıları için şaşırtıcı olabilir.

Fotoğrafçı Peter Krogh sayesinde bulunan 3-2-1 kuralının gereklilikleri şunlardır:

Verilerin 3 Kopyası: Orijinal veriler ve en az iki kopya daha olmak üzere üç kopya oluşturun.
2 Farklı Ortam: Depolama için iki farklı ortam kullanın. Böylece belirli bir depolama ortamına ait etkileri azaltabilirsiniz. Orijinal verilerin ve kopyaların hangi depolama ortamında depolanacağına karar vermek tamamen size kalmıştır.
Şirket Dışında 1 Kopya: Şirkette meydana gelebilecek bir arıza nedeniyle veri kaybı yaşama ihtimalini önlemek amacıyla bir kopyayı şirket dışında tutun.

Krogh bu kuralı neredeyse yirmi yıl önce geliştirdi. O dönemde yararlanabileceği kişisel depolama seçenekleri 30 gigabayt kapasiteli sabit diskleri ve kompakt disk yedeklemeleriyle sınırlıydı. Yıllar geçti, teknoloji de gelişti. Günümüzün veri depolama seçenekleri arasında 18 terabayta kadar veri depolayabilen sabit diskler ve çoklu bulut tabanlı çözümleri yer alıyor. Ayrıca günümüzün veri depolama sorunlarının kaynağı artık disk kapasitesi değil, seçilen bir çözümün birden fazla güvenlik ve yük devretme sorununu gidermeyi nasıl başaracağıdır.

3-2-1 kuralı temel olarak düşünülmelidir. Ancak birçok kuruluş, yönetilen verilerin üçten fazla kopyasının olmasını talep eder. Bazı işletmeler, verileri bir veya daha fazla üretim ortamı, yedekleme (muhtemelen alternatif ortam kullanarak) ve yıkımdan kurtarma (potansiyel olarak şirket dışında) setine ayırır. Bazılarınınsa kendi ihtiyaçlarına özgü gereklilikleri söz konusu olabilir. 3-2-1 kuralı yine de iyi bir başlangıç noktası olarak değerlendirilebilir.

3-2-1 kuralını uygulamanın bir avantajı da özgün veriler yerine veri kopyalarında (yedekleme veya yıkımdan kurtarma altyapısında depolanan veriler) belirli veri analitiği işlevlerini gerçekleştirme olanağı sunmasıdır. Bu kural hiç karmaşık olmadığı gibi ihtiyaçlara göre de uyarlanabilir.

Çok Yönlü Yedekleme için 3-2-1 Kuralı

Yedeklemelerin saysını uyarlamaya ek olarak bu kural, amaçlanan ortam türleri ve konumlar vb. göz önünde bulundurularak, kuruluşların belirledikleri stratejilerine uygun çok çeşitli yedekleme türlerine olanak tanır. Yedekleme yapılandırmaları konusunda karar vermeden önce birçok unsur dikkate alınabilir (aslında alınsa iyi olur).

Seagate’in işletme sistemleri, aşağıdaki yedekleme hedefi türlerini destekler:

SAN (iSCSI ve Fibre Channel)
Uygulama Platformu (AP – Application Platform) kullanan nesne depolama yedekleme hedefleri

Birden fazla yedekleme türü seçmek daha fazla değer sağlayabilir. Örneğin şirketler, orijinal olarak nesne tabanlı olmayabilecek kaynak verilerden nesne tabanlı bir yedekleme oluşturmayı tercih edebilir. Farklı şirketlerin farklı depolama hedef türleri vardır. Bunlar gereken performans, kapasite ve maliyete göre belirlenir. Nesne depolama, daha düşük performans gerektirdiğinden genellikle ikincil yedekleme depolama (bulut veya şirket içi nesne) ve sabit yedekleme depolamasında kullanılır.

Sadece 3-2-1 Yeterli Olmayabilir

Birçok kuruluş, aynı 3-2-1 ilkelerinin temelinde veri yedekleme politikalarını daha fazla özelleştirmeye ihtiyaç duyar. Bu nedenle 3-2-1-#-#-# kuralı gibi kurallar söz konusu olabilir. Verileri ek bir kopyasının kasıtlı olarak çevrimdışı (izole şekilde) tutma veya ek kurtarma doğrulama gerekliliği düşünülmesi gereken diğer konulardır.

Seagate olarak hem 3-2-1 yedekleme kuralı hem de genel olarak kurumsal düzeyde yedekleme çözümü uygulamasında şunları göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalar belirledik:-3-2

Güvenilirlik
Kullanım Kolaylığı
Güvenlik
Maliyet ve Kapasite
Kurtarma Zamanı Hedefi (RTO – Recovery Time Objective) ve Kurtarma Noktası Hedefi (RPO – Recovery Point Objective)
Şirket İçinde veya Bulut Yedekleme Hedeflerinde
Veri Bütünlüğü Koruması

Bu önemli noktalar hakkında daha fazla bilgi edinmek için “En İyi 3-2-1 Yedekleme Uygulamaları”makalesine göz atın.

Seagate’i yedekleme ve kurtarma için neden mi tercih etmelisiniz? Seagate depolama dizinleri amaca yönelik tasarlanmıştır ve maksimum veri korumasının yanı sıra hızlı kurulum ve üst düzey performans sunarlar. Seagate’in yedekleme depolama çözümleri, ölçeklendirilebilir kullanıcı dostu platformlar kullanarak uygun maliyetlerde üst düzey değer sağlar. Seagate veri koruması, stratejik yedekleme ve kurtarma için esneklik ve çoklu protokol desteği sunar.

Şirket içinde yedekleme ve Seagate Lyve Cloud kullanarak bulut yedeklemesi de dahil olmak üzere Seagate, BT’nin dilediği yedekleme stratejisini uygulamasına olanak tanır. Ayrıca Seagate kurumsal depolama sistemlerini ve bulut depolamasını test edip değerlendirmek için sektörün önde gelen kurumsal yedekleme ISV’leriyle iş birliği yapıyoruz.

3-2-1 yedekleme stratejisi, şirketlerin standart veri yedekleme politikası belirlemeleri veya bu politikalarını revize etmeleri için iyi bir başlangıçtır. Seagate olarak, ihtiyaç duyduğunuz yedekleme sayısı (başlangıçtaki “3”ün üzerinde), hedef ortam (SAN veya Uygulama Platformu kullanan nesne tabanlı depolama) veya konum (şirket içinde veya bulutta) fark etmeksizin şirketinizin ihtiyaçlarına uyum sağlayabiliriz.

KAYNAK: Seagate Türkiye

A8 Bilişim ALPCLOUD Bulut Yedekleme ürününün üreticisidir. Bulut yedekleme ile ilgili Satış ve Destek Konuları için bize yazabilirsiniz. Lütfen iletişim sayfamızdan irtibata geçiniz.

0850 259 23 11 – info@a8.com.tr

Related Posts